O görkemli olayı herkes duymuş olmalı. Geceleyin kırda koyunlarını otlatan çobanlar, karanlığın ansızın parlaklığa dönüştüğünü görerek küçük dillerini yutacak gibi oldular. �Rabbin meleği onlara göründü ve Rabbin görkemi çevrelerinde parladı. Büyük bir korkuyla sarsıldılar. Melek onlara, �Korkmayın�dedi, İşte size tüm insanlığı ilgilendiren çok sevindirici Haber�i müjdeliyorum. Çünkü bügün size Davut�un kentinde bir kurtarıcı doğdu. Rab olan Mesih�tir O…Hayvan yemliğinde yatan, kundaga sarılı bir bebek bulacaksınız. �O anda, Tanrı�yı öven göksel bir topluluk, meleğin yanında belirip şöyle dedi: �En yücelerdeki Tanrı�ya yücelik, yeryüzünde O�nu hoşnut eden ınsanlara esenlik olsun!�� (Luka 2:8-1. �Tanrısal Söz beden oldu, kayra ve gerçekle dolu olarak aramızda yaşadı� (Yuhanna 1:14a).
�Melekler çobanlardan ayrılıp göğe çekilince, çobanlar birbirleriyle danışarak, �Haydi gelin� dediler, �Beytlehem�e varalım, Rabbin bize açıkladığı bu olayı görelim.� Koşarak varıp Meryem�i, Yusuf�u ve yemlikte yatan bebeği buldular. Olayı görünce çocuğa ilişkin kendilerine açıklanan haberi yaydılar. Tüm duyanlar çobanların anlattıklarına şaşıp kaldılar…Çobanlar kendilerine açıklandığı gibi duydukları, gördükleri her şey için Tanrı�yı yücelterek ve överek geri döndülar… Anne karnına düşmeden önce melek aracılığıyla bildirildiği gibi, O�na İsa adı verildi� (Luka 2:15-21).
�İsa Kral Herodes�in zamanında, Yahudiye�nin Beytlehem kasabasında doğduğu sırada doğudan Yeruşalem�e gökbilimciler geldi. �Yahudiler�in yeni doğmuş Kralı nerede? diye soruşturuyorlardı, �Cünkü O�nun yıldızını doğuda gördük ve kendisine tapınmaya geldik.� Gelgelelim Kral Herodes bunu duyunca sarsıldı. Onunla birlikte tüm Yeruşalem de sarsıldı. Herodes halkın tüm başrahiplerini, dinsel yorumcularını topladı ve onlara Mesıh�in nerede doğacağını sordu. ��Yahudiye Beytlehem�inde diye yanıtladılar, �Çünkü peygamber aracılığla şöyle yazılmıştır: �Ey Yahudiye bölgesindeki Beytlehem! Yahuda yöneticileri arasında hiçbir bakımdan en önemsizi değilsin. Çünkü senden halkımı güdecek bir yönetici çıkacak�� (Matta 2:1-6).
�Gökbilimcilerin doğuda gördükleri yıldız önlerinden gidiyordu. Çocuğun bulunduğu yerin üzerine varınca orada durdu. Yıldızı görünce yoğun sevinç duydular. Eve girdiler, annesi Meryem�le çocuğu gördüler, yere kapanarak O�na tapındılar. Değerli şeylerle dolu olan sandığı açıp O�na armağanlar – altın, günlük ve mür � sundular. Gördükleri bir düţte Herodes�e dönmemeleri için uyarılınca başka bir yoldan ülkelerine döndüler� (Matta 2:9-12).
�Yeruţalem�de Simeon adında bir adam vardı. Doğru ve tanrısayar biridi. Halkın avunç bulacağı günü bekliyordu. Kutsal Ruh onun üzerindeydi. Rabbin Mesihi�ni görmeden ölmeyeceği Kutsal Ruh aracılığıyla kendisine bildirilmişti. Simeon Ruh yönetiminde tapınağa geldi. Anneyle baba, ruhsal yasanın gereğini uygulamak üzere çocuk İsa�yı tapınağa getirdiklerinde, Simeon O�nu kucağına aldı. Tanrı’yı yücelterek şunları söyledi: �Ey egemen Rab, verdiğın söz uyarınca, artık uşağını esenlikle bu yaşamdan ayırabilirsin. Çünkü gözlerim kurtarışını gördü. Tüm insanlığın önünde hazırladığın bu kurtarış uluslara Tanrı açıklamasını sağlayan Işık’tır. Ve halkın İsrail�e yüceliktir�� (Luka 2:25-32). � �Dille anlatılmaz armağanı için Tanrı�ya ţükürler olsun!� (2 Korintoslular 9:15). � �Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla Tanrı�ya ţükürler olsun!� (Romalılar 7:25a).
Yaradan�ın o parlak yaratığı, Adem günah işleyince sonuç tümden sarsıcı oldu. Kurulu düzen güzelliğini, temizliğini, güvenliğini hep yitirdi. Barış mekanı olmaya yaratılan yeryuvarlağı barut fıçısına dönüştü. Kadının erkeğin baş özelliği başkaldırma, büyüklenme ve bencillik oldu. Bu savaş, çatışma ve kan akıtma ortamında Barış Başkanı�nın gelmesi gerekti. Tanrı Eden bahçesinde, günah eyleminin işlerliğe konulduğu yerde, O�nun geliţini haber veriyordu. O, bir kızdan doğacaktı. Tüm insanlığın kurtarıcısı elbette yaratık kuşaklarından gelemezdi. Bencil, çıkarcı insandan böyle bir hizmet beklenemezdi. Yaradan insanı baştanbaşa yoksul bir varlık olarak gördü, tanrısal eylemle onu zengin kılabileni gönderdi. Mesih yüce Tanrı�nın insanlığa parlak sunusudur.
Tavuk civcivlerini yutulmaktan kayırır. Çoban koyunlarını hırsızdan canavardan kayırır. Seven anne can pahasına yavrusunu ateşin içinden kurtarır. Bunu yaparken, kayıran kendi canını vermeyi göze alır. Hiçbir karşılık istemez. Yaradanın da Mesihi�ni senin için göndererek, içindeki en köklü gereksinimi göksel zenginliğine yaraşır biçimde karşıladı. Budur Tanrı sevgisinin somut göstergesi, benzersiz kayrası.. Teşekkürle O�nu kabul etmek her canın boyun borcudur. İman orununda öncü olan çobanlar, gökbilimciler, yaşlı Simeon aynı gönence seni de çağırıyor.