Büyüklü küçüklü dinin bollaştığı şu dünyada 1884 yılında yepyeni bir tarikat doğdu. İlkin tanrıbilmez biri olan Charles T. Russel, akıllara durgunluk veren bir öğretişin kurucusu oldu. Başlangıçta Russelistler adını taşıyan, 1931 yılındaki bir kongrede Yehova’nın Şahitleri adını takınan bu kuruluş, yüz yıl içinde uluslararası bir örgüt olarak gelişti, yeryüzünün dört yanına yayıldı ve yayılmasını sürdürmekte.
Kendine özgü öğretişi Kutsal Kitap’tan çıkardığını savunan bu örgüt, pek çok dilde yayınlanan Tarassut Kulesi dergisiyle ve başka yayınlarla sayısız kişiyi etkileyip içine çekmekte. Sokak köşelerinde dikilerek, ya da ev ev dolaşarak Tarassut Kulesi dergisini sürenlerle karşılaşmayan hiç kimse yok gibi. Kişinin dili neyse, Tarassut Kulesi o dilde basılmaktadır.
Tarassut Kulesi bağlılarının kuramları Kutsal Kitap’tan desteklenebilir mi? Sürekli olarak değiştirilen bu öğretişin 1917 ile 1928 yılları arasında tam 148 noktada değişiklikten geçtiği vurgulanmalı. Şu kısa yazıda, Yehova’nın Şahitleri diye bilinen kuruluş bağlılarının temel öğretişlerine değinilerek, Kutsal Kitap’tan belirtilen kanıtlarla bu varsayımların yersizliği ve uyumsuzluğu tanıtlanacak.
1- Tarassut Kulesi öğretişine göre, bedenle bir olan ruhun sonsuzluğu yoktur. Cehennem durumu mezardan ayrı bir şey değildir. İnsan da hayvan gibi ölür, gömülür, kötüler saman alevi gibi yok edilir. Vaiz 3:18,19’un yanlı yorumundan çıkarılan bu kurama karşın, Kutsal Kitap’ta Yaratan’ın insanı -hayvanları değil- kendi benzerliğinde ve öz niteliğinde yarattığı bildirilir (Yaratılış 1:26,27; 5:1). Sonsuz Yaratan, insanın düşüncesine sonsuzu koydu (Vaiz 3:11,14). Ademoğlunun kendi ruhu üzerinde gücü yeterliliği yoktur; Yaratanımız Yargıç’tır (Vaiz 8:6,8). İnsanın canını ruhunu sonsuz için yalnız İsa Mesih kurtarabilir (Romalılara 6:23; 8:11; II Timoteos’a 1:10; I Petros 3:18; Yuhanna 5:28,29; Mezmur 32:1,2).
Kutsal Kitap’ta ŞEOL’dan (HADES) konu edilir. Ölülerin gittiği bu yerde ateş alevlenir (Yasanın Tekrarı 32:22; Luka 16:22,23), Davut, Tanrı’nın göklerde ve ölüler ülkesinde bulunduğunu söyler (Mezmur 139:8), ölüler ülkesinde bulunanlar diridir (Amos 9:2; Mezmur 55:13), ölüler ülkesinde ıstırap vardır (Mezmur 116:3; Luka 16:23-25).
İsa Mesih, günahta ölenlerin girdiği duruma CEHENNEM der (Matta 5:22-29,30; 10:28; 23:15), sonsuz ateş der (Matta 7:19; 18:6-9; Markos 9:42-48), benden ırak, en elverişsiz ortam der, dış karanlık der (Matta 7:23; 11:22-24; 8:12), ağlayış ve dişlerin gıcırtısı olan yer der (Matta 13:40-42; 22:13; 25:30), Kutsal Ruh’a karşı işlenen günahın bağışlanma-yacağı ortam der (Matta 12:31,32). (Bakınız: Yeşaya 57:20,,21; Vahiy 14:9-11,20).
2- Tarassut Kulesi öğretişine göre, İsa Mesih sadece yükseltilmiş bir melek, bir yaratıktır. Bu kuram, Tanrı’nın öğretişine tümden ters düşmektedir: Erden bir kızdan insan yavrusu olarak doğan Yehoşua (İsa) adının anlamı Kurtaran’dır. Eski Antlaşma peygamberleri O’nu ne bir melek, ne de yaratık olarak tanıttılar. Yeşaya peygamber, İsa’nın günahlıyı kurtarmaya geleceğini şöyle kutladı: „İşte Tanrı kurtuluşumdur. Korkmayacağım. Çünkü RAB YEHOVA gücüm ve ilahimdir. O bana kurtuluş (Yehoşua) oldu“ (12:2). Yeremya peygamber, İsa’yı YEHOVA Doğruluğumuz diye tanımladı (23:6). Mika peygamber, O’nun çıkışı eski vakitten, zamansız çağlardandır, diyerek (5:2), İsa’nın bir melek ya da yaratık değil, YEHOVA’nın kendisi olduğunu vurguladı. Yeşaya peygamber, O’nu İMMANUEL (TANRI BiZiMLE) adıyla tanıttı (7:14). Ardından da şunu bildirdi: „Bize bir çocuk doğdu, bize bir Oğul verildi, O’nun adı Şaşılacak Öğütçü, Gücü Yeterli Tanrı, Sonsuz Babası, Barış Başkanı çağrılacaktır“ (9:6). Peygamberler bunları bildirdi, haberciler olayı kutladı (Matta 1:21,23; Luka 5:21).
İsa, Baba’yla eşit nitelikte tapılan Rab’dir (Çıkış 20:3; Matta 2:11; 4:10; 14:33; 20:20; Luka 24:52; Yuhanna 9:38; Filippililer 2:9-11; I Petros 3:22; Vahiy 5:8). Bu dönümde, meleklere tapınmaya kesinlikle izin verilmediğini akılda tutmak gerekir (Vahiy 19:10; 22:8,9). Bunun tersine, İsa Mesih’e ilişkin şu ilginç Tanrı buyruğuyla karşılaşırız Kutsal Söz’de: „Tanrı ilk-doğanı dünyaya sunduğunda şöyle der: ‚Tanrı’nın tüm melekleri O’na tapınsın'“ (İbraniler 1:6). Meleklerin O’na tapındığı kişinin bir yaratık değil, Yaratan olduğu belirgindir. RAB YEHOVA bir yaratığa tapanın puta tapıcı olduğunu kesinlikle vurgular.
Davut Peygamber, Işığım ve kurtuluşum (Yehoşua) YEHOVA’dır diye ilahi yükselterek (Mezmur 27:1), İsa’nın YEHOVA olduğunu vurguladı. Zamansız çağların kurulunda, Baba Tanrı öncesiz Oğlu Mesih’e şu vaatte bulundu: „Seni uluslara Işık olarak vereceğim“ (Yeşaya 49:6). Ve ne dedi Mesih? „Ben dünyanın Işığı’yım“ (Yuhanna 8:12; 9:5). „Tanrı Işık’tır“ (I Yuhanna 1:5).
KURTARICI YEHOVA Eski Antlaşma’da kendisini şöyle tanıtır: „İlk Ben’im. Benden başka Tanrı yoktur“ (Yeşaya 44:6; 48:12). Ve kurtarıcı Mesih’in kendisini böyle tanıtması ilginç değil midir? „İlk ve Son Ben’im“ (Vahiy 1:8,17; 22:13; İbraniler 13:8). RAB’den başka kim böyle konuşabilir?
3- Tarassut Kulesi öğretişine göre, Rab İsa’nın ölüler arasından dirilişi bedensel diriliş olamaz. İsa’nın bedence dirilmediği, bedenin eriyerek dağıldığı, İsa’nın sadece ruh niteliğinde mezardan ayrıldığı tasarımlanır. Bunun tam tersine, İsa görkemle dirilip öğrencilerine açıklandığında, „İşte ellerime, ayaklarıma bakın; ben O’yum“ dedi. „Bana ellerinizle dokunun ve görün. Çünkü ruhun bedeni de, kemiği de yoktur. Oysa gördüğünüz gibi, benim var“ (Luka 24:39). Aynı konuyla ilgili olarak şu yerleri araştırın: Mezmur 16:10; Matta 26:32; Yuhanna 2:19; Matta 28:6; Habercilerin İşleri 26:23; 2:24; 3:14,15; 4:33; 10:39,41; Romalılar 1:4. Bu konuda kanıtlar çoktur.
4- Tarassut Kulesi öğretişine göre, Kutsal Ruh, Tanrı kişiliğinden yoksun bir enerji ve uygulama gücüdür. Ne var ki, Tanrı’nın Sözü Kutsal Ruh’u, Baba’yla ve Oğul’la eşit kişiliği olan diri ve etkin Ruh olarak tanıtır. İsa’nın sözlerini düşünmeli: „Gitmem sizin için daha iyidir. Çünkü gitmezsem Avutucu size gelmez“ (Yuhanna 16:7). Kutsal Ruh Rab’dır (II Korintoslular 3:17), insanın yaratılışında etkin Yaratan’dır (Eyub 33:4). Kutsal Ruh inanlıya konuşandır, sevendir, insanı Tanrı’ya kutsal kılandır, inanlının yaşamında sağlıklı ürünleri oluşturandır, düşünen, karar verendir: (Habercilerin İşleri 5:3,4,9; 8:29; 10:19; 13:2; 15:28; Romalılar 8:27; 15:30; Efesoslular 4:30; I Selanikliler 5:19; Yeşaya 63:10; İbraniler 10:29; Yuhanna 3:5-8; Romalılar 15:16; Galatyalılar 5:22). Kutsal Ruh’un kişiliği tanınmadan, Tanrı iyilikleri bilinemez.
5- Tarassut Kulesi öğretişine göre, insanın günahtan dönüp Mesih kurtulmalığına iman yoluyla yeniden doğması gerekli değil. Yehova Şahitleri inançlarını içeren yayınları yaymak için çok çaba gösterirler, bunu en önemli yükümlülükleri sayarlar. Ama İsa Mesih, günahlı insanın yukarıdan yeniden doğmaya gereksinimini vurgular (Yuhanna 3:3,5). Yeniden doğuşla suçların bağışlanması gerçekleşir (Efesoslular 1:7; I Yuhanna 1:9). Yeniden doğuş Tanrı’nın kayrasıyladır (Efesoslular 2:8,9). Cana kesin güvenlik sağlar, sonsuz güvenliğini varlıkta kesenkes kanıtlar (Yuhanna 1:12; I Yuhanna 3:1; 5:13; Koloseliler 2:2).
Sonsuz yaşam güvenliğini taşıyan Tanrı bağlısı, bir örgüte ya da din merkezine değil, alçakgönüllülükle Tanrı’ya ve insan kardeşe hizmet sunar (Efesoslular 2:10; 6:7). Mesih’le birlikte miras ortağı ve Tanrı’nın ev halkı olur (Romalılar 8:17,14; Galatyalılar 4:7). Tüm evrende hiçbir gücün bu yetkiyi ondan alamayacağına güvenir (Yuhanna 10:29; İbraniler 13:6). İsa Mesih’in görkemle gelişini, bu gelişte kesin ve belirgin özgürlüğü bekler (Romalılar 8:23; I Selanikliler 4:13-18; Vahiy 1:7; 22:20).
6- Tarassut Kulesi öğretişine göre -bunun ikide bir değiştirildiği anımsansın- İsa 1914, 1925 ya da 1938 yıllarında göze görünmeden dünyaya gelmiş, yeni düzeni kurmuş. Buna karşı Tanrı Sözü, İsa Mesih’in yeniden gelişinin gözle görülür görkemli bir olay niteliğinde belireceğini açıklar. Hiç kimse bunun tarihini bilemez, varsayımlar çıkaramaz. İsa, Babası’nın yüceliğinde melekleriyle gelecek, insan soyu tarafından yüceltilecek. O’nun yeniden gelişi, tarihin doruğundaki parlak olaydır, herkesçe görülecektir. Bakınız: Daniel 7:13,14; Zekarya 12:10; 14:4,9; Vahiy 1:7; 11:15; 22:20; Matta 26:64; 24:27,30,36; Luka 12:40: I Selanikliler 5:2,3; Matta 16:27; 25:31,32; Markos 8:38; II Selanikliler 1:7,8; Vahiy 3:11; 16:15; I Yuhanna 3:2; Yakup 5:8; Filippililer 3:20,21; Koloseliler 3:4; I Petros 5:4; II Timoteos 4:1. Bu parçaların tümü, İsa Mesih’in gözle görünür biçimde dünyamıza dönüşüne değinir ve şu uyarı vurgulanır: „Bu umudu taşıyan herkes, Mesih’in suçsuz olduğu gibi, kendini suçtan arıtır“ (I Yuhanna 3:3). En üstün gerek, yeniden doğuşla günahtan arıtılmak, sonsuzun güvenine kavuşmak, Mesih’in gelişine hazır olmaktır.
Tanrı tektir, kurtuluş sunusu tektir, kurtarıcı tektir. Günahtan arıtılmayanın Tanrı katında durabilmesi olanaksızdır. Seven Tanrı, Mesihi’ni kurtarıcı atadı. Günahtan dönüp O’na iman etmek, yaşamın da, sonsuzun da biricik güvencesidir. Tanrı’nın kayra çağrısı evrenseldir.